25 Eylül 2013 Çarşamba

Sizin hiç babanız öldü mü?

   Teknede otururken bir anda gözlerimi kıstım. Yanımdaki adamın konusu daha ciddiydi aslında gözlerimden. Yan tekneye baktım. Sigaranız ya da sevdiğiniz bir şey bittiğinde ya gözlerini dalar ya da o şeyleri ararsınız. Yandaki teknede Camel Box paketi gördüm. Kıyıya çekmeler, diğer tekneye atlamalar, paketi almalar... Balıkçı adam yenik değil kaybetme isteği ile başlamış adamdır, hayata. Paketi açtım büyük bir heyecanla. Adıyaman tütünü. Sarma.
   İşte böyle bir şeydi Neşet Baba. Camel Box paketinde Adıyaman tütünü bulunduranların son dalıydı Neşet Baba.
   O dal kopmayacak, o dalı içmeyeceğiz, o dala tutunuyoruz hala. Yeşilin ve mavin bol olsun Baba. Saygıyla değil de saygısızlıkla anıyoruz başkalarının gözünde. Rakıyla, Adıyaman tütünü ile.

   ''Benim bir kere öldü kör oldum''

|ASD.|

23 Eylül 2013 Pazartesi

Hoş geldin kadınım.

Hoş geldin kadınım.

Kadınlar ağlarken,
Dünya tersine dönüyor.
Denizler dökülüyor dipsiz maviliklerden
ya da yeşillikerden.
-deniz bazen yeşildir çünkü Fethiyede-
Bakacağı yönü şaşırıyor insan.
İnsan, utanıyor insanlığından.
Kadına bir omuz uzatıp dünyayı kurtarıyor.

Hoş geldin kadınım.
Omzumu al.

|ASD.|

Zagor Var