27 Aralık 2012 Perşembe

Sonu Belli Olan Bir Hikayeyi Yaşamak

En ufak bir sorunda başa dönüyorum.Yaptığım bir yanlışta,çocukluğum dahil bütün yanlışlarım üzerime geliyor.Çocukluk travmalarına çare bulamıyor insan.Şundan bahsediyorum:

 Hiçbir şey anlamıyorum.Mavi ipek böceklerinin bile mavi sıçması gibi tüm bunlar.Acaba öyle mi yapıyorlar?Küçükken peygamberi falan tuvalette hayal ettiğim zaman,içim ürperirdi. Memlekette;sakallı konuşur Orkestra;fon müziği Ve imam detone olur. Orkestra da playback yapar mıydı imam gibi ? Kusarım hepsine. Nefes alışımdan bile bir şeyler kazanılıyorsa nedir hayat? Ölüm? Kısa ölümler;uykular. Anlık ölüm duygusu.Denizin dibine dalmak.Uyanınca da suyun üzerine çıkmak.Doğmak;o denize hiç girmeyecektik. ‘’Sus!’’ dedi bıyıklı.Güzel bir takım elbisesi vardı.Altı delik ayakkabıları ve tıraş olmaktan tahriş olmuş yüzü…Neyi öğretiyordu? Bıyıklı kulağımı çekti.Kıkırdak sesi.Çocuktum;kulağım yanıyordu.Şimdi bütün vücudum… Balıkçı,şarapçı,deli…Gideceğim sizden öteye.Kendimi geçeceğim,kendimden değil.Ben kaybetmedim kendimi hala.Sadece düşünmemeyi öğrenemedim.
  |Mertkan|
   (Yancı)

8 yorum:

  1. Kaybeden, yanlışlarının altına sığındıkça kaybedersin.

    YanıtlaSil
  2. Hepimiz bi kaşık suda kayboğuluyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz bir, sudan sebeplerden boğuluyoruz.

      Sil
    2. Peki yağmuru neden seviyoruz?

      Sil
    3. Bir Don Kişot kolay delirmiyor.

      Sil
  3. de gidi sancho panza de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sadece yancıyım.batakta 5. kişi.oyunu takip ederim ama oyuna müdahale edemem.

      Sil

İtinayla laf dalaşına girilir, laf sokulur, kafa açılır, kafa becerilir. Bir klavye uzağınızdayız.