16 Ocak 2013 Çarşamba

Dene-me!


Deneme. Deniyorum.

Yaşıyorum.

Tahta köprünün iki ayrı ucundaydık.Sigara kokusunu bastırmak için parfüm sıkıyorum.Çok sıkıyorum,daha kötü oluyor.Ama biliyorsun ki sadece koku yetmez.Zaten bunların hiçbir önemi yok.Ve bunların hiçbir önemi yok.

‘Sana sarılabilir miyim?’ diye soruduğumda yüzündeki gülümseme…Ben o gülümsemeyi kaybettim.Kaybettim,gülemiyorum.
Bir insan diyorum ya.Bir.
İnsanlar olsun istiyorum.İki.
İki insan..
Kıyafetler,mesafeler nedir ki.
İlk sarılmalar unutulmuyor.

Ölüyorum.
Yaşamayı unuttum.Nefes alırken zorlanıyorum.Sanki toprağın altında bir tabutun içinde nefes almaya çalışıyorum.Her nefes biraz daha zor.Gücümse sınırlı.Anlamıyorsun işte;bir şeyleri değiştirmek için harcayacak güç kalmadı bende.Bu kadarıyla sadece yaşayabiliyorum.
Güçsüzlük.Yaşlılık işte.İçindeki çocuğa iyi bakmazsan,bi anda on-yirmi yıl yaşlanırsın.Ben öldürdüm o çocuğu.Beraber öldürdük.ŞEREFE!
Ama istersen bekle.Olmadı bir sigara iç.Belki ben nefes alacak bir boşluk bulabilirim.Rahat nefes alabilirsem eğer,koşacağım sarılmak için.
|  |Mertkan|
   (Yancı)


1 yorum:

İtinayla laf dalaşına girilir, laf sokulur, kafa açılır, kafa becerilir. Bir klavye uzağınızdayız.