1 Nisan 2013 Pazartesi

SSK MI BAĞ-KUR MU?


Tam 28 gündür evden çıkmıyordu.29. günün sabahı erkenden kalktı.Pazar kurulacağı için,tüm bu kargaşa başlamadan buralardan uzaklaşacaktı.Aç karna bir sigara içti.
  
Geceden kurulmaya başlanan pazarın yanından başını öne eğerek geçti.Asıl zorluk şimdi başlıyordu.Dolmuşa binecekti.
  Dolmuş,Dolmuşçular ve Dolmuştakiler adlı bir kitap yazmayı düşündürecek kadar zor bir ulaşım evresiydi bu.Bütün dolmuşçuların ense kalındır ve çoğunda tesbih olur.Duruş genelde aynıdır.Hız kaplumbağa km/sn.Radyoda Müslüm Gürses.Güne ne iyi bir başlangıç…
  Dolmuşçuyla dikiz aynasında göz göze gelmek kadar korkutucu bir şey yoktur herhalde.İnsan şoför koltuğuna oturdu mu saygı duyacaksın…
  Dolmuştan indiğinde saatine baktı.Kütüphanenin açılmasına daha yarım saat vardı.Geceden kalma bir kahvehaneye girdi çay içmek ve beklemek için.
  Garip adamdı kütüphane görevlisi.Kafasına estiği saatte gelir,yine kafasına estiği saatte giderdi.Sürekli,biri bu durumu eleştirse de ‘ben burada gönüllü olarak çalışıyorum’ desem ifadesi vardı yüzünde.Belli ki emekli olduktan sonra,sadece kendine saygı duyulmasını istediği için yapıyordu bu işi.Kıraathanelerde oyun oynayan emekli çoktu ama kütüphanede emekli yoktu.
 
 Kitap okumadı,kendi kitabını yazdı.
Çok emek verdi yaşamaya,emekli oldu hayattan.

-Ve her insan bir kitapsa eğer,dolmuş bir kütüphanedir.Kütüphane görevlisi dolmuşu kafasına göre kullanır.

|Mertkan|
(yancı)
(Uykusuzken Sadece)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İtinayla laf dalaşına girilir, laf sokulur, kafa açılır, kafa becerilir. Bir klavye uzağınızdayız.