Tamam Ahmet...

Şu yazdığım yazı ile pazar günüm arasında bir benzer yan yoktur. Her şey kurmacadır. Sonra gelip bik bik ötmeyin o gün onu yaptın, günde 3 paket içiyon falan diye. Sikerim. Gayet net.

Saat 12:00. Alarmın pislik sesi. Uyandım. Hava rüzgarlı ama sıcak. Deprem havası dedikleri muhabbet. Pencereyi sonuna kadar açtım. Perdeyi de olabildiğince. Ekmeklerden artan poşetler odanın her yanına savruldu. Gözlüğümü aldım. Tuvalete giderken ayağım masaya takıldı. Küfürler. Saçım kalkmış. Sabah ereksiyonu herhalde. Atletle koridora çıktım. 404'te kalan elemanın sevgilisi kapıyı tekmeliyor. Dudağımdaki sigaraya ve mickey mouse'lu bardağıma odaklandı.

'Ben mi uyandırdım?' dedi.
'hee, yok...' dedim.
Etüt odasından -her ne kadar buluşma noktası da olsa- sıcak su aldım. Odama geçerken küçük gelen terliğim fırladı. Kapıya çarptı. Kız güldü. Gözucuyla baktım.
'Uyanmıyo hayvan ya' dedi. Ulan dedim sabah ereksiyonu var bak siktirgit kızım başkasına yazıl.
'uyanır ya. İçtiyse ayılamamıştır. Erken hem daha' dedim ve odaya daldım. Çayı masaya koymak için belediyeden temizlik ekibi lazımdı. Küllüğü boşalttım. Poşetleri attım. İddaa gazetesini çalışma masasına kaldırdım. Bugün pazardı ve daha onun geçmesine 1 gün vardı. Kutsal varlık.

Mal mal tavana göz gezdirip çayı yudumlarken Ahmet aradı.
'olum naptın?' Neyi ne yaptım ya da yapmadım bir fikrim yoktu.
'Neyi naptım la?' dedim.
'Hani bugün kahvaltıya gidiyorduk, kız düşürdüydük fakülteden. Amına koyayım senin. İkisi de bana yazıldı. Ayıp olmasın diye siktirettim' Ulan Ahmet ananı bacını sikerim ben kahvaltı mahvaltı istemedim diyemedim tabi.
'Ya Ahmet tamam şey yaparız' dedim.
'Ulan neyi ne yapcan, derslere girmiyorsun, sigarayı günde 3 pakete çıkardın, her gece 6-7 birayı deviriyorsun. Saldın amına koyayım iyice ya. Kendine gel abi!' Ulan şu Ahmetin tereddüt halleri...
'Nerden biliyon sen 6-7 birayı, günde 3 paketi?' Gayet mantıklı bir soru sormuşum gibi geldi.
 'Kredi kartı ekstresini bizim eve yönlendirmiştin hani. Peder falan fırça çekiyor demiştin?'
'Ee Ahmet? Pederin görevini mi devraldın bilader?' Gayet mantıklı bir atak gibi gelmişti.
'Ne bok yersen ye amına koyayım. Yazın sürtersin Mersinin sıcağında. Ben de senin yerine giderim Ölüdenize' Evet telefonu kapatmak için mantıklı bir hareket yaptın Ahmetciğim. Teşekkür ederim. Ahmetin beynimi sikmesi sonrası rahatladım derken kapı çalındı. Söylene söylene giderken ayağımı tekrar masanın köşesine çarptım. Çarpma tekme at lan diye bağırarak bir tekme de eşantiyon olarak gönderdim. Pazar olduğu için Durmuş memleketten dönecek diye beklerken, 404te kalan elemanın sevgilisi kapıyı açar açmaz odaya daldı. Çöpün dibindeki bira boşlarına takılması da aynı hızda gerçekleşti.
'oha ya insan yaşıyor dimi burda?' yapışkan kız modeli...
'noldu açmadı mı seninki?' dedim. Yıllardır konuşuyormuşuz gibi davranması sinirlendirdi.
'noldu ya!?' dedim.
'Sigaran var mı?' dedi. Bi tane 216 uzattım.
'Bu mu kaldı ya, ne adamsın ha' dedi. Sigarasını yakmak istedim. Bir nevi jest. Ya tam açılacaktı. Ya da başka bir şey isteyecekti. Ellerim titredi ateş söndü. BİC marka çakmaklar. Güzel görünen, muhafazakar kız gibiler. Tekrar çaktım. Alev çıkmadı. Tekrar denedim. Tekrar alev çıkmadı. Çakmağı uzattım. Tek çakışta, kusursuz bir sigara yakış. Yakar yakmaz küllüğe dayadı sigarasını. İzmaritteki ruj izi. Sustum. İlk konuşmayı onun yapmasını bekliyordum.
'Camı açmışsın iyi olmuş. Kaç haftadır koridordan bile burnumu inletiyor şuranın kokusu' dedi. Kavga sebebi olacaksın bak kızım...
'ne istiyorsun?' dedim. 216ya uzandı. Tam olarak içine çekmiyor. Havasına sigara içmek.
'Emreyi bekliyorum?'
'Bekleme odası mı burası?' 216ya tekrar uzandı.
'Ya yusuf 5-6 aydır koridorda karşılaşıyoruz sürekli aynı mermerlere basıyorsun falan. Tanımak istedim bu kadar işte' Sabah ereksiyonu. Saçlar falan hep kalkık.
'Bak adını bilmiyorum. Genel olarak sorunlar var. Herkeste olan sorunlar' bunu dedim. Tatmin olmadı sanırım.
'DELİYİM LA BEN DELİ DELİ DELİ!'
'Bağırmasana be hayvan!'
'Bak yavrum. Adını bilmiyorum. Benden de büyüksün. 23-24 yaşına gelmişsin. Yapma. Hadi bak emre uyanmıştır git.'
'Senin ben aklını sikeyim. Sen bu kafayla bi yere gelemezsin. Kodumun malı.'
Gitti.
Gittim aynaya baktım. Uzun süre aradan sonra. Cidden bu kafayla bi yere varamam dedim. Çalışma masasının üstünde geceden kalma birayı fondipledim. Asitsiz. İbne olmuş. Kapı tekrar çaldı.
'Siktirgit ya!' dedim.
'Açınsana gardaş odaya da mı girmiyeh?' Durmuş. Kapıyı açtım.
'Noğoldu lan?' dedi.
'hiç.'
'niye bağardın?'
'hiç olum ya'
'eyi bakalım'

Gece 2.
Biraları içtim mi, götüme mi soktum bilmiyorum. Telefon çalıyor. Ahmet.
'Niye gelmedin lan yine'
'heh?'
'hani abi internetten konuşmuştuk. Ayarlamıştık kızları.'
'Ben kimseyle bi şey ayarlamadım ahmet.'
'aklını sikeyim senin. Mal'
'Sik ahmet.'
'Pezevenk!'
'Pezevengim ahmet.'
'Ben götümü yırtayım seni kurtarayım diye yaptığına bak. Amına kodumun!'
'Koy ahmet.'
'Dalga geçme benimle amcık surat!'
'Amcık ahmet.' Ahmetin susmasını bekliyorum.
'içtin mi sen yine?'
'hee ahmet.'
'Yarramı da iç'
'İçeyim ahmet. Alkol oranı kaç? Ayrıca bitti mi saydırman?'
'Bitti amına kodum bitti'
'İyi siktir git hadi.' Kapattım.

Gece 5.
Yatağın sarsıntısı ile uyandım. Sesler beynimi delecek.

'OLUM KALK LAN KALK NOLDU AMINA KOYAYIM NOLDU!' Cevap yok. Noldu ben de bilmiyorum. Göğsümde bi ıslaklık.
'olum gidelim acile bak hadi gel.' Gözlüğümü taktım. Yatakta boynu bükük şekilde bir ayağım yere gelmiş uyuyup kalmanın tadı. Üstüme baktığımda hasiktir dedim inceden.
'Şaka mı yapıyonuz la?'
'Ne şakası pezevenk kafanı duvarlara vurdun sonra camı yumrukladın elini zor tuttum sonra yatakta kaldın öyle. Bi kaç öğürdün kan kustun amk NE ŞAKASI!'
 'Yatın hadi'
'Salak salak konuşma sikcem bak'
'Ya onur hadi. İyiyim'
'Rüya mı gördün ortak, söyle bak?' Cevap yok. Kalırsın öyle. Sigara yaktım bi tane. Dudağımdan kapan durmuş oldu.
'Durmuş ver şunu'
'komaya girmişin amına goyum ne vercem'
'Durmuş ver...'
'Vermiyom lan' Durmuş 2 metre 4 santim, yaklaşık 100 kilo, beni sikeratar tipli bir insandı.
 'Durmuş ızdırabını sikerim ver şu sigarayı!' sigarayı küllüğe bastırdı. Kalan uzun kısmı ise kırdı. Gözlerimi kapattım. Elimi sıktım ve taşaklarına sağlam bir yumruk indirdim. Eğilince de göğsüne avuç içimle vurdum. Onur araya girdi ellerimi tuttu. Durmuş hasta olduğumu bilmese oracıkta dördüncü kattan beni aşağıdaki basket potasına deliksiz sokardı. Temiz iş. Taşaklarını tutup yatağa uzandı. Onur hala bir şeyler diyordu tepemde. En son kelimeler silikleşti, sonra harfler, sonra ışık...

Rüyamda; 7 yaşındaki bedenime tokat indiren, ardından hızını alamayıp annemi joplayan polisi gördüm.