25 Kasım 2013 Pazartesi

Düz* Yazı

Çok içkiliyken Kesmeşeker veya Cem Karaca dinlemeyeceksin.Sonra bir bakıyorsun Afyon otogarda sigara içmektesin.Metin Kurt’un gol sevincini yaşayabilecek bir yer arıyorsun kendine ya da bol sigaralı cem karaca şarkılarını mırıldanacağın bir bank-yine deniz kenarında-.Yani biber gazı gibi ciğerini yakan şeylerden saf olana dair ne varsa…Nefes alabileceğin ne varsa sen oradasın.Düz yazısı şiire kaçan bir adamı ciddiye alma sen yine de.
Kamyon yanaştı işte apartman girişine.Hadi hepiniz buz dolabını sırtlanın gücünüzü gösterin.Şu biblo bana kalsın,insan olman verdiği utançla beraber.
Şu şimşek mavisi bozkırı katederken
Camilla’yı reddettim
Milena’yı sevdim
Sonra onu Elsa’yla aldattım
Başkalarının hayranlıklarında gözüm yok yani.Onların anlatıları benim somut gerçeğimi değiştirmez
Camillayı boşver
Sana bakarım kafamda seni yaratırım
Sen O’nunla çelişirsen senden soğurum
Ona ayak uydurursan seni severim
Benimki farklı çünkü benim değil
Farklı olmayan kendinin olması
Bana göre hiçbirinizin kendiniz olmaması
Yani sizi sizden ötede var edenleri anlamamanız
Ben elli iki kere yarattım kendimi
Ucuz bir destede

Bazen hiçbirinde bulamadım kendimi
Yazarları,karakterleri savurdum ben çoktan
Bazıları ağır bastı dibime düştü
Bazen de ben onların dibindeydim
Ama hep arada olduğum için
En dipteydim.

3 Kasım 2013 Pazar

BİM sigara çıkarsa adını sana sorar sevgilim!

Parasız, sıkıcı bir gündü. Halı saha maçından çıktım. Terli terli su içtim. Hatta üstüne gidip olips yedim bir daha su içtim. Terliyken su içme dediydin ya hani. Ne dersen tersini yapmak istiyorum artık. Ağzına sıçmak istiyorum senin. Üzülmüş ayaklarına yattın ya bir de ayrılırken...