Yanarsa yansın, su veren itfaiyenin...

Bir döngüden ibaretiz. Bu kadercilik ya da ölümden sonra yaşam değil. Bir sigaradan sonra bir sigara daha. Bir biradan sonra bir bira daha. Bir şarkıdan sonra bir şarkı daha.
Bir kadından sonra?
İlham perisinin adı Serafikus'tur. Bilmiyorum ne dilinde. Aslında araştırmadım da. Hayatımda acayip pis manyak yeri olan birisi bu adı kullanıyor. İçtiğim sigaradan içiyor. Okuduğu kitaplar o kadar fazla ki utanıyorum yanında. Zeki. Kediden korkar ama kediyi sever.

Neyse azizim. Bir şarkı daha döndü şu an bir yerlerde. Bir sigara daha yakıldı geceye doğru. Bilmem belki aynı şarkıda aynı sigarayı içmişizdir. Absürd mü oldu? Severim gereksiz konuşmayı.

Özledim.
Heykel'de, Safir'den aldığımız biraları, polis binasının tepesinde içmeyi özledim.
Sigarayı fırlattığımızda 'düşüyor düşüyor!' diye, ufacık damda sağa sola koşturmaları özledim.
Adını bilmediğim bir deniz kıyısında sarhoş olmayı, ardından 'babam alacak beni az sonra' demenle irkilmeyi özledim. Babaya karşı kavgaya bu durumlarda yokuz.
Antik Tiyatro'nun Antik Tiyatro olduğu zamanlar, tüm şehre hitap edecek bir konuşma yapabilecekken, 'gidiyorum, uğraşma artık' deyip çekip gitmelerini özledim. Tabii bira kesmez artık. 2010 Kavak.
Gri Clio'nun içerisinde aynı müziği bağıra bağıra söylemeyi özledim. Kapının suratına çarpışı için kusura bakma. Olur öyle şeyler arada. Kafaya taş da yedik. Bu gece de ödeştik ölüm.
Saatte 170 km hızla gidiyor iken, sokaktaki kimsesizlere sigara vermek için durmayı özledim.
Geceden kalma halimiz ile bizim evin önünde, sabahın sekizinde kral fm dinleyip camlara kafa atmamızı özledim.
Denizde ilk defa öpüştüm. Yazı özledim. Karpuz kokulu dudakların arasından çıkan rakı sıcaklığı buna dahil.
Balık pazarında, Reis Balıkçılıktaki Kayalı Topal Gürhan'ı özledim. Gazilik maaşını reddetti. 2 tane çocuğu olmasına rağmen. Özledim. Sebebi yok.
Kadından ayrılır ayrılmaz beni arayıp, 'böyle böyle işte' demeni de özledim.
Saçının rengi belli olmayan, açık tenli ingiliz kızlarına küfretmeyi özledim. Evet turizm katiliyim.
Gecenin ikisinde, Çalış'ta, kayalık denize girmeyi özledim. Çıktık bir şiir yazdık üstelik. Şarkıda adı geçiyordu dallarımızdan birisinin.
Kırmızı Chester'ın kopçasını koparmayı özledim.
'Sen 4 birada bile gitmedin. Ciğerlerin pert olmuştur. Sigara da var' dedikten sonra umursamadan gidişlerini özledim.
Geceleri mesajlaşıyor iken uyumamak için yüzüme vicks sürmemi özledim.

Bir döngüden ibaret yaşamımız. Bir kadından sonra başka bir kadın gelmez diyorlar. Gelmez. Haklılar. Ama sen geldin. Ne güzel geldin be.
(Serafikus ve tüm yaşatılanlar için)

|zaGOR!|