23 Ekim 2013 Çarşamba

Beyaz Başlıklı, Kara Yazı

|ASD.|


İçim sıkılıyor kaptan, içim sıkılıyor. Yalçın Dayı'nın sigaraya tekrar başladığını düşünüyorum. 28 yıl içip de bıraktığı sigara gibiyim kaptan.
-Şarabı uzat.

Sen iç artık. Alkolü bıraktım şu an. Sürekli bıraktım bir şeyleri.
-Sen zamanında aileni de bırakmaya çalıştın da yine bir kız bağladı seni hayata.
Sus kaptan sus! Kafamdaki senfoni yeteri kadar kulaklarımdan taşıyor zaten. Etrafımda olup biteni anlayamayacak derecede mal oldum artık. Hani şu filmlerde olur ya. Hatta dur, Yeşil Yol'da vardı, sorunlu bi eleman. Çikolatayı mı ne tükürüyordu gardiyanın suratına. Gardiyan da önemli birisiydi ama onu da unuttum bak.
-Ne var kafanın içinde senin?
Kafamın içinde çocukluğumda duyduğum ama adını bilmediğim bir şarkı dolanıyor. Ne olursa olsun bu şarkı en güzel şarkı. Digitürk'ün karaoke listesini bile baştan aşağı dinledim. Yuvarlaya yuvarlaya söyledim beynimin içindeki şarkıları. Olmadı. O da olmadı.
-Ne olsun istiyorsun?
Şiir gibi bir kadın istiyorum.
-Her şiirin sonu vardır.
Efsane şiirler de vardır kaptan. Ben o anı bekliyorum zaten. Şiir gibi bir kadını okumak, arka fon olarak da beynimin içindeki tınılar ortaya çıksın. Çıkarlar herhalde onlar da. Ne dersin kaptan benden bir İstanbul beyefendisi çıkar mı? Elleri titremeyen?
-Şarabı iç.
Tekrar başladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İtinayla laf dalaşına girilir, laf sokulur, kafa açılır, kafa becerilir. Bir klavye uzağınızdayız.