25 Nisan 2014 Cuma

Küre-Şiir.

Tüm yanaklara, tüm yaşanmışlıklara, tüm yaşanmamışlıklara. Boş ver yeni sözcük türettim. Bunlar da derste aklıma geldi. Hoca ile aramız bozuk da. Neymiş efendim, derse alkollü girilmezmiş. Ben alkolle çalışıyorum beybi. Senin o toz kondurmadığın arabanı sikeyim. Gripin konseri vardı dün gece. Gripini sevmem. Yani sevmem dediğim 'dur bi gripin dinleyeyim' demedim hiç. Şarkılarını bilmem.

Bohem içinde yaşarken, kendisinden sigara isteyen evsize; sigara+bira verenlere selam olsun!
Yazın Çalış sahilinde bizimle takılacak olan anonimlere selam olsun!
Tüm gökdelenler sahiplerine girsin!
-49'dan yaz okuluna bırakan hocalara da girebilir-

Büyüdük artık. Kavgalarımız bile ailemizden taştı. İstemediğimiz şeylere karşı boyun eğmeden boyun eğdiriyoruz. Ağaç dalı gibiyiz kardeşim. Yaşlandıkça sert, kabukları kalın ve gittikçe gereksiz.

Cidden gözleri ne renkti?
Ela kere ela mı?
28 LD Slim, 2 Camel.
Direniş alanlarında ölmez isek, hepinizle öpüşeceğiz! Pardon, görüşeceğiz.

Mertkan, İkiye iki giremedik ya la!

|Yusuf Cerit.|

zaGOR!

Benden bu kadar, Eyvallah.

24 Nisan 2014 Perşembe

yapılabilecek bir şey yoktu

  Başından beri biliyordun,sonunu getiremeyeceğimi,
Bir sonu düşünmedim
Takılıp kaldığımı gördün
Belki de bu yüzden izin verdin
                                         kendini az da olsa kandırmana.

  Oyunu bitirmek istemedim.Çok kaybettim.Daha çok kaybettim.Kazanmak için oynamadım ki zaten.Oyun ne kadar uzun sürerse,o kadar iyiydi benim için.Tahtada iki taş kalana kadar..Kuralları veya sınırları belirleyebilseydik belki…Ama bir türlü çözülemedik.Biraz da;sen doğru taraftaydın,bense olmam gereken tarafta.

  Dile getirmekten korktuğum kelimeleri –bana ait olanları- hissettiğimi de biliyorum.Onlar söze döküldüğünde davranışların beni mutlu edebilirdi evet.
Ama ben biraz çekingen  ve üşengecim.
 
  Çok önemli bir şey fark etmişim gibi koşsaydım doğru tarafa ve söyleseydim,
‘’Beni seviyorsun.Bunu biliyorum çünkü,seni uzun bir yolda yürürken seyretmeme izin verdin.Ve bir gece alkolle uyumlu dansını gördüm bir balkonda.
Tabi en önemlisi;kendiliğinden oluşan durumlara anlamlar yüklememi sağladın.
Evet sadece gül.Sevdiğini de söyleme,sevmesen bile.Çok uzun süren bir maçtaki,nadir yapılan birkaç güzel hamleyi unutma.Sesini de unutturma.

  Tüm bunları bir çırpıda söyleyebilseydim eğer,değişirdi belki olağan durumlar.Her şeyi kafamda tasarlayıp,hiçbir şey  yapmayan biriyim ben.Belki de karşında konuşurken sürekli duraksamamın sebebi,her seferinde kafamdan geçenleri yıkmandandı.Bahsettiğin şu hissi unutup,seni gördüğümde tekrar yaşamam…Şu his;yüksekten hızlıca inerken kasıklarda hissedilen.İşte bu afallatıyordu beni.

  Ama söyleyemem işte.Konuşmaktansa hissetmeyi tercih ediyorum bir süredir.Beni sevdiğin fikrine de alıştıramadım kendimi.Ve tüm bunları kötü bir şeymiş gibi anlatmam da duygular konusunda ne kadar hastalıklı biri olduğumu ortaya koyuyor sanırım.Hasta ruha sahip olmanın da bir çok bahanesi olabilir elbet ama söyleyemem.Belki birgün ‘’bitmeyen intihar mektubu’’nda okursun onları.

  Şaşırttım kendimi.Normalde her yazıda aralara espriler sıkıştırırdım ama bu sefer yapamadım.Söylenmesi gerekenleri es geçip,o andan bahsettim bugüne kadar.Çünkü onları senin yanındayken fark ediyorum.Evet,güzel olan buydu.

  Bahçedeki sümbülün seni hatırlattığını söyleyemem
Sanki sen varken daha güzel koktuğunu da.
Zamanlama hatası yapmaktan nefret ettiğimi
Artık Spanish Caravan dinlerken gülümseyemediğimi
Bu yılın son yağmurunda beraber ıslanamadığımızı
Bazen başımı dizlerine koyup ağlamak istediğimi
Sırf seni daha iyi anlayabilmek için sana benzeyen bir kızımın olmasını istediğimi söyleyemem.
Neden biliyor musun?Çünkü tanışmadık daha.Merhaba,ben dünyanın en tırt süperkahramanı;Tırtkan.Memnun olmadın.
  Bir kere olsun yok artık.Bu seferlik duvar yazıları kapalılığı yok.Umarım uzun bir sefer olur Tellioğulları’na karşı.
Çok severim ama dile getiremem,anlamını yitirmesin söyledikçe.

Bir şişe eşliğinde
Biraz kendi muhabbetimde prenses’e yazılmıştır.

Not:Bu yazının yazılması aşamasında 28 sigara,1 şişe Svarovsky ve yeterli miktarda müzik tüketilmiştir.

|Tırtkan| -Henüz Mertkan’la hiçbiriniz tanışmadınız.

7 Nisan 2014 Pazartesi

Yanarsa yansın, su veren itfaiyenin...

Bir döngüden ibaretiz. Bu kadercilik ya da ölümden sonra yaşam değil. Bir sigaradan sonra bir sigara daha. Bir biradan sonra bir bira daha. Bir şarkıdan sonra bir şarkı daha.
Bir kadından sonra?
İlham perisinin adı Serafikus'tur. Bilmiyorum ne dilinde. Aslında araştırmadım da. Hayatımda acayip pis manyak yeri olan birisi bu adı kullanıyor. İçtiğim sigaradan içiyor. Okuduğu kitaplar o kadar fazla ki utanıyorum yanında. Zeki. Kediden korkar ama kediyi sever.