Saat 02.40. Yürüyerek yurda gidiyorum. Yurda yaklaşık 20 kilometre var. Mavili sarılı bir siren. Yavaşça yaklaştı.
-İyi geceler. Kimlik.
+İyi geceler abi. Buyur.
-Olaydan haberin var mı?
+Ne olayı ağbi?
Ben yazamıyorum. Yani böyle paldır küldür yazıyorum. Mesela akıcı bir dille anlatamıyorum olanı. ''Buğulu gözlerini üzerimde gezdirirken, gözlerinin verdiği çekingenlikten kurtulmak için merdivenlerden ikişer ikişer indim. Son merdivene geldiğimde önümde 1 basamak kalmıştı.
Ders tarih. TBMM'nin kuruluşunu mırıldanan hoca, 70 kişilik sınıfın içinde bulunan 60 kadar kızı etkilemek için dersin içerisine saçma sapan espriler katıyor. Hava güneşli ve rüzgarlı.
Kendimi; alarmı gözlerimi açmadan erteleyemeyecek kadar güvensiz hissediyorum kodumun şehrinde. Tutmuş oku da adam ol diyenler var. Eşek olucam ben. Olursa da, bir umut AT. Saygılar.
Hayatın benzerliklerine hayranım.
Buzdolabına havlu koyan arkadaşım var. Kimya bölümünde okuyor. Sordum:
-Abi niye havluyu dolaba koyuyon? Hava zaten eksi 65 derece?